Gemlik’te yürütülen en önemli ekonomik faaliyet bilindiği üzere zeytin tarımı olup bu faaliyet diğer ekonomik etkinlikleri de desteklemektedir. Ekonominin tarihi gelişiminde belirtildiği üzere Gemlik’in sanayisi, ticareti ve pek çok ekonomik sektör zeytin tarımına bağlı olarak gelişme göstermiştir.

Araştırma sahasındaki ekonomik faaliyetlerin tarımsal sorunu iklimdir. İklime bağlı olarak zeytin bir yıl fazla bir yıl az ürün vermektedir. Bu dalgalanma zeytin üretimini ve diğer tarımsal faaliyetleri sınırlandırmaktadır. İlçede köylerde yaşayanları olumsuz yönde etkileyen iklim koşulları, zeytin tarımıyla uğraşan nüfusun azalmasına neden olmaktadır. Gemlik ilçesi nüfus verileri analiz edildiğinde köy nüfus oranında önemli bir azalma göze çarpmaktadır. Arazi çalışmaları esnasında köylerde yaptığımız anket uygulamaları ve mülakatlarda da tarımla uğraşan çiftçilerin karşılaştığı en önemli sorun, iklime bağlı olarak tarımsal üretimdeki dalgalanmalardır.
Zeytin tarımının çok masraflı bir tarımsal faaliyet olması nedeniyle çiftçilerin her yıl toprak bakımı, zirai mücadele, gübreleme sulama vb. faaliyetler için ciddi zaman ve maliyet ayırması gerekmektedir. Elde edilen mahsulün satım gücü ise maliyetin gün geçtikçe gerisinde kalmaktadır. Genel olarak süspansiyon, tarımsal ve mali destek gerektiren bir tarımsal faaliyet olup 15 yıldır ülkemizde ürüne değil tarım arazilerine yönelik uygulanmaktadır. Doğrudan gelir, mazot desteği gibi tarıma yönelik kamu destekleri tarımı geliştirir nitelikte değildir. Bilakis ürüne destek sağlanmadığı için üretimi arttırıcı nitelik taşımamaktadır. Zeytincilik de doğrudan destek sağlanacak tarımsal etkinlik olmadığı için maddi beklentileri karşılayamamaktadır. Yapılması gereken zeytin taban fiyatının belirlenip, çiftçinin ürününü değerinden alınmasıdır. Doğrudan gelir desteğinin fayda sağlamadığı köylerde yapılan anket çalışmalarında da çiftçiler tarafından belirtilmiştir.
Araştırma sahasında zeytin üretimi ile ilgili yaşanan bir diğer önemli sorun ise ürün satımı konusunda bir tekelin oluşmasıdır. Çiftçiler ürünlerini işlemeden sattıkları
için ürünlerinin karşılığını alamamaktadırlar. Çiftçinin ürününü işlemeden satabileceği en önemli kurum olan Marmara Birlik, araştırma sahasındaki zeytinleri satın alırken ürün alımında yetkili kuruluşlardan biri olduğu için fiyat belirleme konusunda ve alım miktarı konusunda (kota) çiftçiyi mağdur etmektedir.
Araştırma sahasında bir diğer sorun ise tarımsal işgücü temin etmektedir. Özellikle zeytin toplama mevsimlerinde zeytin toplayacak eleman temini konusunda yaşanan sıkıntılar son yıllarda zeytinin geç toplanmasına neden olmakta, mevsimi geçtiği için tarımsal ürün değeri kaybolmaktadır.
Yapmış olduğumuz arazi çalışmalarında zeytin tarımını olumsuz yönde etkileyen diğer bir husus ise madencilik faaliyetlerinin yapmış olduğu çevresel tahribatlardır. Zeytin kanunu olarak bilinen 3573 sayılı 26.01.1939 tarihli kanun maddesine, madencilik faaliyetleriyle uğraşan işletmelerin yeteri kadar uymadığı gözlemlenmiştir. Bu kanuna göre; “Zeytinlik sahaları içinde ve bu sahalara en az 3 kilometre mesafede zeytinyağı fabrikası hariç zeytinliklerin vejatatif ile generatif gelişmesine mani olacak kimyevi atık bırakan, toz ve duman çıkaran tesis yapılamaz ve işletilemez. Bu alanlarda yapılacak zeytinyağı fabrikaları ile küçük ölçekli tarımsal sanayi işletmeleri yapımı ve işletilmesi Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığı’nın iznine bağlıdır. Zeytincilik sahaları daraltılamaz. Ancak, belediye sınırları içinde bulunan zeytinlik sahalarının imar hudutları kapsamı içine alınması halinde altyapı ve sosyal tesisler dahil toplam yapılaşma, zeytinlik alanının % 10’ unu geçemez. Bu sahalardaki zeytin ağaçlarının sökülmesi Tarım Gıda ve Hayvancılık Bakanlığının fenni gerekçeye dayalı iznine tabidir. Bu iznin verilmesinde, Tarım, Gıda ve Hayvancılık Bakanlığına bağlı araştırma enstitülerinin ve mahallinde varsa ziraat odasının uygun görüşü alınır. Bu halde dahi kesin zaruret görülmeyen zeytin ağacı kesilemez ve sökülemez. Kesilen ve sökülen ağaçlar müsadere edilir” maddelerince madencilik faaliyetleri ile uğraşan işletmeler gereken duyarlılığı göstermemektedirler. Maden ocaklarından çıkan toz ve dumanlar Cihatlı ve Umurbey de bulunan zeytinliklerdeki, zeytinin kalitesini ve miktarını olumsuz yönde etkilemektedir. Maden ocaklarının gerekli kontrolleri yerel yönetimlerce yapılmalıdır.
Zeytin üretiminin dışında başta şeftali olmak üzere az sayıda sebze meyve üretimi gerçekleşmektedir. Sebze meyve üretimi ile ilgili yaşanan en önemli sorun ürünlerin pazarlanamamasıdır. Bu durum da potansiyel olmasına karşın sebze meyve üretiminin
gelişememesine neden olmaktadır. Gün geçtikçe sebze meyve üretim alanları yerini zeytinliklere ve sanayi kuruluşlarına bırakmaktadır.
Araştırma sahasında tarımsal faaliyetler içerisinde önemli yer tutan balıkçılık faaliyetleri ile ilgili de birtakım sorunlar yaşanmaktadır. Hızlı gelişen sanayi balık çeşidi ve türünde gözle görülür azalmaya neden olmaktadır. Araştırma sahasında balık habitatında görülen bu azalmanın nedeni Gemlik Körfezinin kıyılarına kurulmuş olan ağır sanayi tesislerinin ve şehrin kanalizasyonunun arıtılmadan körfeze boşaltılmasıdır. Körfezin kimyasal ve biyolojik atıklarla her geçen gün kirlenmesi neticesinde, balıkçılar Marmara Denizi açıklarında ve boğazlarda avlanmaktadır. Bu durum bölgedeki balıkçılık sektörünün gerilemesine neden olmaktadır.