Gemlik İlçesi Köy Yerleşmeleri #
Araştırma sahası olan Gemlik ilçesi, yurdumuzun kuzeybatısını oluşturan Marmara Bölgesi’nin güneydoğusunda, Güney Marmara Bölümü’nün Bursa ili sınırları içinde yer almaktadır. Matematik konum olarak yaklaşık 40˚ 18′ – 40˚ 34′ kuzey enlemleri ile 28˚ 58′ – 29˚ 20′ doğu boylamları1 arasında yer alan ilçe toprakları, Bursa ilinin 29 km kuzeybatısında Marmara Denizi’nin sakin bir körfezi olan Gemlik Körfezinin kıyı şeridinin büyük bir bölümünü oluşturmaktadır. Yüzölçümü yaklaşık 413 km² olan ilçe, bağlı bulunduğu Bursa ilinin toplam yüzölçümünün (10.819 km²) % 5,5’lik bölümünü kaplamaktadır.2 Sahip olduğu yüz ölçümle Bursa ilçeleri arasında 8. sıradadır.
İlçe topraklarını doğudan Yenişehir ve Orhangazi, batıdan Marmara Denizi (Gemlik Körfezi) ve Mudanya, kuzeyden Yalova, güneyden ise Bursa ile çevrelemektedir.
Özel konum itibariyle Bursa’nın kuzeybatı kesimini oluşturan, güneyden doğuya uzanan Katırlı Dağları, kuzeyden doğuya uzanan Samanlı Dağlarınca üç tarafı çevrili olan ilçe toprakları, bu dağların arasında uzanan Gemlik Körfezi-İznik Gölü Depresyonu içerisinde yer almaktadır. Karsak Deresi’nin taşımış olduğu materyallerin Gemlik Körfezinin doğusuna birikmesi sonucunda oluşan Gemlik Ovası çalışma alanımızın doğu sınırını oluşturmaktadır. Çalışma alanımızın batı sınırı ise Katırlı ve Samanlı Dağlarının batıya doğru uzantılarının sonucunda kapalı havza haline gelen Gemlik Körfezi oluşturmaktadır.
İdari olarak Bursa ilinin merkez ilçelerinden biri olan Gemlik ilçesi, 23 mahalle yerleşmesi ve 17 köy idari yerleşim birimlerinden oluşmaktadır.3

Araştırma sahasında bulunan köy yerleşmelerini farklı özellikleri açısından incelemek mümkündür. Bu özelliklerinden biri de kuruluş yeri özelliğidir.
Araştırmanın giriş bölümünde belirtildiği üzere Gemlik ilçesi, ova üzerine kurulmuş, yükseltinin kısa mesafelerde değiştiği topografyaya sahip bir alandır. Bu nedenle köy yerleşmelerinin kuruluş yeri olarak topografyaya uygunluk göstermesi normaldir. Köy yerleşmelerinin topografik olarak vadi yamaçlarında, yol boyunca ve ova kenarlarında kurulduğu görülmektedir. Fakat köy yerleşmelerinin birçoğu Samanlı ve Katırlı dağlarının vadi yamaçlarında kurulmuştur. Bu nedenle kuruluş yeri açısından köy yerleşmeleri çoğunlukla sırt ve yamaçlarda görülmektedir.
Araştırma sahasında köy yerleşmelerinin yer seçiminde yükselti faktörü önemli rol oynamıştır. Bilindiği gibi yükselti fiziki ve beşeri coğrafya koşullarının oluşmasında etkili topografik unsurdur. Ayrıca yükselti nüfusun dağılışı, yerleşme ve ekonomik coğrafya özelliklerini de etkilemektedir.97 Köy yerleşmelerinin yer seçiminde yükseltinin yanı sıra, doğal çevre özellikleri ve beşeri koşulların etkisi söz konusudur. Ulaşım imkânları, hayvancılık, su kaynaklarına yakınlık, tarım yapılabilen araziler ve güvenlik koşulları köy yerleşmelerinin yer seçimini etkilemiş, köyler genellikle vadi yamaçlarındaki sırtlarda toplu bir şekilde kurulmuştur. Köylerin kuruluş yerini etkileyen bu faktörlerin köy yerleşmeleri üzerinde olumlu ve olumsuz birtakım etkileri yapılan
95Özçağlar, s. 48.
96Resmi Gazete, 2008, 5747 Sayılı Büyükşehir Belediyesi Sınırları İçerisinde İlçe Kurulması ve Bazı Kanunlarda Değişiklik Yapılması Hakkında Kanun. http://rega.basbakanlik.gov.tr, 21.06.2012
97Fatih Arıcı, Zerrin Karakuzulu, “Yükseltinin Ekonomik Faaliyetler Üzerindeki Etkisi: Bağbaşı ve Serdarlı Örneği (Tortum-Erzurum)”, Uluslararası Sosyal Araştırmalar Dergisi, 5 (23), 2012, s. 33-44.
arazi çalışmalarında gözlemlenmiştir. Özellikle yüksek eğimli yamaçlarda kurulmuş köylerdeki en önemli sorun ulaşımdan kaynaklanmaktadır. Dağlık alanların yüksek tepelerinde kurulmuş olan bu yerleşmeler, şehir merkezine uzaklığın yanı sıra yollarının darlığı ve alt yapı imkânlarının yetersizliğinden dolayı ekonomi, sağlık ve eğitim alanlarında ciddi problemler yaşamaktadırlar. Araştırma sahasında kuruluş yeri olarak yamaçlarda bulunan köy yerleşmelerinin sayısı 12 olup, geriye kalan 5 köy yerleşmesi ova kenarlarına kurulmuştur.
Kuruluş yerleri açısından büyük bir kısmı yamaçlarda bulunan köy yerleşmelerinde yükselti basamakları Tablo 1.13’te gösterilmiştir. Araştırma sahasındaki köylerin yükselti basamakları incelendiğinde, yerleşmelerin 200 ile 400 m arasında dağılmış oldukları görülmektedir.
Tablo 1.14. Araştırma Sahasında Köy Yerleşmelerinin Yükselti Basamaklarına Göre Dağılışı.
Yükselti Basamağı (m) | Köy Sayısı | Yüzdesi (% ) | Nüfusu | Yüzdesi (% ) |
0-200 | 6 | 35,3 | 5149 | 63,4 |
201-400 | 5 | 29,4 | 1880 | 23,1 |
401-600 | 6 | 35,3 | 1097 | 13,5 |
Toplam | 17 | 100 | 8126 | 100 |
Kaynak: ADNKS Sonuçları İle Topografya Haritalarının İlgili Paftalarından Hesaplanmıştır.
Araştırma sahasındaki en eski köy yerleşmesi Gemlik Körfezinin güney sahiline kurulmuş olan Kurşunlu Köyüdür. Gemlik şehir merkezine 15 km uzaklıkta bulunan köy, eski bir Rum Köyü olup, kuruluşu Roma dönemine kadar inmektedir.

Sahadaki diğer eski köy yerleşmesi ise Gemlik Körfezinin kuzey sahiline kurulmuş olan Kumla Köyüdür. Gemlik şehir merkezine 8 km uzaklıkta bulunan köy yerli halk tarafından kurulmuştur.
Gemlik’e bağlı olarak ilk dönemlerde sahil şeridinde yol boyunca kurulan ilk köy yerleşmelerinden sonra görülen köy yerleşmeleri, 1877-78 Osmanlı-Rus Savaşı’ndan sonra gelen 93 Harbi göçmenleri tarafından vadi yamaçlarına ve güvenlikli bölgelere kurulmaya başlanmıştır.
93 Harbinden sonra gelen göçmenler Katırlı Dağlarının güvenli yamaçlarını kendilerine yurt edinmişlerdir. Bu dönemde ilçeye 7 km uzaklıkta kurulan Adliye Köyü Ahıska Türklerinin kurmuş olduğu yerleşim yeridir. Yine göçmenler tarafından kurulan ve ilçeye 22 km uzaklıkta olan Fevziye Köyü ise Laz köyüdür. Yine göçmenler tarafından ilçenin güneyinde kurulan ve Gemlik’e 16 km uzaklıkta bulunan Hamidiye Köyü ile ilçenin kuzeyinde Samanlı Dağlarının üzerinde küçük bir ova üzerinde kurulan Haydariye Köyü ise Gürcüler tarafından kurulmuştur. Ayrıca Samanlı Dağlarının yüksek yamaçlarında kurulmuş olup, ilçeye 7 km uzaklıkta olan Cihatlı ve ilçeye 13 km uzaklıkta olan Şahinyurdu köyleri ise eski Ermeni köyleridir. Köylerin hemen hemen hepsinin geçim kaynağı zeytin tarımına bağlı olup ormancılık da köy yerleşmelerinde görülen ekonomik etkinliklerdendir.
Sahada bulunan köy yerleşmeleri topoğrafik şartların etkisi altında gelişim göstermiştir. Topoğrafik yapının etkisiyle köy yerleşim planları toplu yerleşme şeklinde karşımıza çıkmakta, yol boyu yerleşmeler sahil kesimlerinde görülmektedir. 17 köy yerleşmesinin 13’ü toplu, 4’ü ise yol boyu yerleşmeler halini almıştır. Bu yerleşmeler dağlık alanlarda vadi yamaçları doğrultusunda toplu, deniz kenarlarında ise karayolu boyunca çizgisel olarak, uzunlamasına yol boyu gelişim göstermektedir.
Köy yerleşmelerini birbirinden ayıran önemli bir diğer özellik ise ekonomik faaliyet türleridir. Ekonomik faaliyetler açısından değerlendirme yapıldığında köyler arasında belirgin fark gözlemlenmemektedir. En geniş şekliyle köy yerleşmelerinde hâkim ekonomik faaliyet olarak, zeytin ve zeytine bağlı tarımsal ürünler ve orman ürünlerinin pazarlanması ifade edilebilir. Hayvancılık ve sebze meyve üretimi zeytinlik alanların içerisinde yapıldığından dolayı köylüler için gelir getirici özellik taşımamaktadır.

Gemlik Şehrini Oluşturan Mahalle Yerleşmeleri #
Araştırma sahasının en büyük yerleşmesini oluşturan Gemlik şehri, ilk dönemlerde, Osmanlı şehrinin kendine has özelliği olan mahallelerden oluşmaktadır. Osmanlı şehri olması nedeniyle, yapmış olduğumuz tespitlerde Osmanlı döneminde şehrin bütünü 7 mahalleden oluşmakta olup, bu mahalleler Yenimahalle, Demirsubaşı, Manastır, Atlıkilise, Azrail, Balıkpazarı ve Metropolit mahallelerdir. Bu dönemde Balıkpazarı Rum vatandaşların oturmuş olduğu en zengin mahalledir. Balıkpazarı Mahallesinin dışında Azrail, Atlıkilise, Metropolit ve Manastır mahalleleri gayrimüslim nüfusun yoğunlukta olduğu diğer mahallelerdir. Müslüman Türk nüfus ise daha çok Yenimahalle ve Demirsubaşı mahallelerinde yaşamakta olup, bu mahalleler diğer mahalleere göre fakir mahalelerdir.
Gemlik’in yerli Türk aileleri; Osmanlı döneminde Anadolu ve Balkanlardan gelen Türk ailelerdir. Yerleşme bölümünde bahsedildiği üzere, göçmenler tarafından Samanlı ve Katırlı dağlarının yüksek kısımlarının yerleşim yeri olarak seçilmesi, şehir merkezinde gayrimüslim nüfusun daha fazla olmasına neden olmuştur. Bu nedenle şehir merkezini oluşturan mahallelerde Rum ve Ermeni vatandaşların etkinliği Türklere göre fazla olmuştur. Köylerde maddi durumu iyi olan köylüler gayrimüslimlerden izin alarak
kenar mahallelere yerleşmişlerdir. Zamanla sayısı artan Türkler kendileri için Hamidiye ve Osmaniye mahallelerini kurmuşlardır.